Kur'an

Ehlibeyt | Ehl-i Beyt | Ehli Beyt


Ehl-i Beyt

Ana Sayfa Mektuplar 31 Aralık 2024 102 Görüntüleme

Kerbela’nın yıldızı Müslim’e mektup

Ey Müslim, Zamanın yitip gittiği bir diyardan yazıyorum sana. İsmini duyanlar azaldı, Hatıraların silinmeye yüz tuttu. Gecenin sessizliğinde, yıldızların bile sönük göründüğü bir vakitte, İşlediğim günahlarımı hatırlayarak, adına söylenen mersiyeleri dinlerken kalbime dokunan bir hüzünle oturdum yazmaya. Hüseyin efendimizin yasının ve yapmak isteyip de imkansızlıktan yapamadıklarımın ağırlığı omuzlarımdaydı. Kara bir keder gibi çökmüş, gözlerim sonsuzluğa dalmıştı.

Sana yazmak zordu. Unutulmuş bir adın derinliğinde, anıların çığ gibi üzerime geldi. Sanki Kerbela’nın o suskun topraklarında yankılanan adımların hâlâ duyuluyor gibiydi. Zaman durdu, hissettiklerim dillerden dökülmedi. Ama kalbime düşen cümleleri sana ulaştırmaya kararlıyım.

Ey vakur ve yalnız Müslim!

Hüseyin efendimizin yanına varmak, vefa ve sadakatle dolu bir kalbin sana yüklediği emanetti. Ama bil ki, bu yol yalnızlıklarla, ihanetle ve acıyla doluydu. Kufe’nin vefasızlığı daha ilk adımda ayan beyan ortadaydı. Gözlerinde kararlılıkla baktığın o halk, seni bağrına basması gerekenlerdi. Ama ne oldu? Yüzlerini çevirdiler, verdikleri sözü unuttular. Seninle paylaştıkları ekmeği inkâr ettiler.

Mektuplarına bakıyorum, satırlarında bir hüzün, bir kararlılık var. Sanki bilmediğimiz bir zamanın yükünü taşıyormuş gibisin. “Ey Hüseyin, Kufe’nin sana vefası yoktur,” diyerek, kendine biçilen görevi tamamlamanın huzuruyla yazmışsın. Oysa senin kalemin, Kufe’nin gerçek yüzünü açığa çıkarmakla değil, hakkı savunmakla meşguldü.

Ey yalnızlığında yoldaş edindiğimiz Müslim!

Gece, her zamankinden karanlık. Gökyüzünde bir ay var ama bulutların ardında saklanmış gibi. Zamanın ritmi yavaşlamış, toprak nefes almayı bırakmış. Senin sesin yankılanıyor geçmişin taşlı yollarında. Kufe sokaklarında yürüyorum hayalimde, seni görüyorum. Ellerinde Hüseyin efendimizin mührü, kalbinde Peygamber kokusu var. O şehir ki, vefasızlığıyla anılacak, seni bağrında kabul etmeyecek, sana ihanet edecek.

Ama bil ki, ey Müslim, senin fedakârlığın yeryüzünden silinmedi. Senin yalnızlığın, kalplerde bir sancak gibi dalgalanıyor. Bugün dahi Hüseyin’in aşkıyla yananlar, senin izlerini takip ediyor. Senin gibi duruş sergileyenler, adaletin ve hakkın yanında yer almayı bir onur biliyor.

Ve bil ki, ey sadakat timsali, bugün de dünya dolup taşıyor vefasız şehirlerle. Yalnız Kufe değil artık. Her çağın bir Kufesi var. Ama her Kufeye karşı bir Hüseyin ve bir Müslim de var. Zalimler değişse de mazlumların sesi değişmiyor. Tarih, zulmün karanlık gölgesinde kaybolanları değil, Hüseyin’in safında duranları hatırlıyor.

Ey Kerbela’nın öncüsü!

Bize sabrı öğrettin. Vefayı, sadakati, hakkın yanında durmanın bedelini öğrettin. Sadece Hüseyin’in davasına değil, her dönemin mazlumlarına umut oldun. O karanlık gecede yalnızlığın ne demek olduğunu bilerek, kalbini hakkın aydınlığına teslim ettin. Senin yalnızlığın, bizi yalnız bırakmadı.

Bugün hâlâ adın anıldığında, gözlerimiz dolar. Hüseyin efendimizin uğruna dökülen gözyaşlarına sen de eklendin. Çünkü sen, Hüseyin’in yoluna adanmış ilk fedailerdendin. Sen, ümmetin Hüseyin’i yalnız bırakacağını gördüğün hâlde geri adım atmadın. Bu cesaret ve teslimiyet, bizim için hâlâ bir ders, hâlâ bir rehberdir.

Ve şimdi, ey yalnız yiğit, ayrılık vakti. Ama bu, sadece bu mektubun son duygularına yakınlığımdır.. Ruhlarımız seninle buluşmaya devam edecek. Hüseyin efendimizin adını haykıran gönüllerde senin de bir yerin var.

Biliyorum ki, bu topraklarda senin gibi yiğitler her zaman olacaktır. Belki Kufe’den çok uzaklarda, belki bir başka Kerbela’da, ama yine de adaletin savunucusu olanlar hep aramızda olacaktır. Çünkü senin izlerin, batılın yüzüne bir darbeydi. Ve bu darbeyi atmaya devam edenlerin sayısı hiç eksilmeyecek. Adaletin zifiri karanlıkta parlayan yıldızı gibi, her karanlık gece senin ışığını arayanları bulacak.

Ey unutulmaz kahraman!

Bugün Kufe yok, ama sen varsın. Bugün ihanet edenlerin ismi silinip gitti, ama senin sadakatin baki. Bugün Hüseyin’in mesajı, kalplerin karanlığını aydınlatmaya devam ediyor. Senin adın ise bu mesajın bir parçası olarak yaşıyor.

Ve biliyorum ki, her Aşura’da Kerbela’nın suskun toprakları, senin yalnızlığını yankılar. Ama biz seni unutmadık, unutmayacağız. Her adımda, her anıda, her gözyaşında senin hatıran var. Bugün belki Kufe yok ama seni temsil eden çokça şehir var. Her şehirde, her köyde, her beldede senin izlerin var. Kufe’nin ihanetinin ötesinde, Hüseyin’in davasına sadık olanların ruhları hâlâ özgürlüğü, hakikati savunuyor.

Şimdi ayrılık vakti! Belki zaman geçiyor ama senin kahramanlığın asla solmayacak. Bize miras bıraktığın o büyük duruş, her nesilde yeniden filizlenecek. Ve her Aşura, her yıl dönümü, senin hatıranı canlı tutacak. Her zaman kalbimizde, adaletin peşinden gidenlerin arasında senin isminin yankısı duyulacak.

Selam olsun sana, ey Kerbela’nın yalnız yıldızı! Selam olsun sana, ey sadakatin nişanesi Müslim!

31.12.2024 – 03:00
Ali Selam

Kur'an Radyosu
Aşura Günü

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Benzer Haberler

İlginizi çekebilir

Tema Tasarım | Ozakajans.com
Ana Sayfa WhatsApp Grup İletişim